ortadaki bizim muslera da nestor ile micol kim aq?

etnik kökeni türk olmadığı gibi buna ilaveten türk ırkına düşmanlık beslediğini düşündüğüm ekşi sözlük yazarı.

bazılarına göre ülkenin kurucusuna hakaret etmek, aşağılamak ifade özgürlüğü kapsamına girdiği iddia edilmiş. aslında bu da tabii ki bir iddia değil, nefret kusma biçimi. tıpkı furkan bölükbaşı' nın 'yea atatürk' e hakaret ettiğim tek entryimi gösteremezsiniz' deyip, özelden ona buna ana avrat küfür etmesine benziyor.

atatürk'e hakaret etmek kanunen suçtur öncelikle. 5186 sayılı yasada bu açıkça bellidir. kaldı ki bu kanunun yanında TCK md 216 da vardır.

kısaca bu devletin kurucusuna hakaret etmek yasaklanmıştır. eleştirebilirsiniz ama hakaret edemezsiniz. tıpkı hali hazırda cumhurbaşkanına hakaret suçlarında olduğu gibi bir müeyyidesi vardır. bu furkan isimli, içi türk milletine nefret dolu oğlan, eline klavyeyi alıp atatürk' e hakaret ediyor. ha bir şey başına gelmiyor olabilir, hukuken kendini savunuyor olabilir orası ayrı. mahkemelerin, savcılıkların bu konuda görevini yapıp yapmadığı ayrı tartışma konusudur. furkan' ın çıkıp atatürk hakkında !atatürk' ün 15 yaşında kızla ilişkisi' başlıklar açtıktan sonra ' ben sadece aktardım' demesi, hakaret etmedim deyip kenara çekilip gülmesi 'mekkede doğan en büyük gavat' başlığı açan adamın yaptığından farksızdır. o da çünkü kenara çekilip 'yeaa isim vermedim ki neden alındınız eheehe' falan diyebiliyor. bunlar aynı şeyler.

bakın buna ifade özgürlüğü diyen kesim, en ufak şekilde (peygamberlere, kutsal kitaplara, yaratıcaya vs) dinen değer verdiği bir kimseye, objeye eleştiri geldiğinde nasıl tepkiler verdiklerini de gayet iyi bilirler.

kısaca senin değerlerin nasıl koruma altına alınmak zorundaysa atatürk gibi ülkede milyonlarca seveni olan, topluma mal olmuş, bu ülkeyi kurmuş lidere hakaret edilmesi de koruma altına alınmak zorundadır. bunları ifade özgürlüğüne sokmaya çalışırsan o kesim de senin manevi değerlerine furkan gibi hakaret etiğinde, ardından pis pis sırıtıp ' ne hakareti yeaa, biz yazılanı yazdık' diye güldüğünde laf etmeyeceksin.

'fikir özgürlüğü rererö' diyen o örümcek kafalı tiplere bir şeyler anlatmak için yazmadım tabii bu entryi. güzel insanlar okusun, 'böyle de bir görüş var' desin diye yazdım.

(bkz: oraya yemek yerken ayran döküldü)

merak ettiğim sorudur. şimdi düşünelim basitçe;

cenneteyiz, zaman kavramı olsun ya da olmasın sonuçta benliğimizi hissedeceğiz. yoksa allahın cenneteki robotları olurduk. kısaca insansı özelliklerimizden biri olan 'farkındalık' olmak zorunda.

diyelim sıkıntı, bıkmak denilen kavramlar da yok olsun. nefes almak gibi cenette de hep otomatik yaşayalım zevk alalım.

ama soru şu; neden cenette dahi olsa 'sonsuza dek yaşamak zorundayız? yok olmayı istemek hakkımız olmayacak mı?

gelelim asıl beyin yakan soruya? cenette diyelim adriana lima ile birlikte yaşamak istiyorum. adriana lima da haliyle başkasıyla yaşamak istiyor. ya da cehennemliktir bilemem. neyse işte, bu adriana limayı istediğime göre bana verilmek zorunda cenette. adriana beni istemediğine göre o zaman bana bir klonu verilecek demektir. orijinal olan benim olamayacak. o zaman cenette her istediğimizin olması imkansız. algılarımız robot gibi değiştirilip verilenin orijinal adriana lima olduğu zannettirilecek demektir. bu da kandırmak olur cennetlik bir insanı. yani özgür irademiz elimizde olamaz.

veya cenetteyim ve bizden milyonlarca yıl önce yaşamış insanları da tanımak istiyorum. belki beğendiğim kadın m.ö 3000 yılında yaşadı. nerden bileceğim? en iyi arkadaşım kankam olacak eleman belki 1323 yılında yaşadı tanışamadık. olamaz mı? benim bu insanları tek tek tanımam gerekir. ya da allah bana senin en iyi arkadaş profilin aha bunlardır ve en sevip seveceğin kadın da aha budur diyerek benim önüme direkt bu tipleri mi getirecek cenette. yani ben yine düşünemeyecek, karar veremeyecek miyim? üstteki soruya dönecek olursak o tipler beni cenette yanında isteyecekler mi? istemezlerse klonları mı gelecek yine?

en ağır soruya gelelim; cenette en sevdiğim kadın şudur diyip bana verildi. okey. ama o kadın dünyadaki tipini sevmiyor ve cenette bambaşka bir kadına dönüşmüş olabilir. kandan etten mi oluşacağız nedir? veya beni beğenen bir kadın cenette beni arzuladı. ama ben kendi tipimi beğenmedim gittim tom cruise haline geldim cenette. ne olacak?

ağır saçmaladım gibi. ama değil dostlar.

sonuç olarak cennet cehennem falan filan. boş işler. karbon çevrimine girmek ve yok olmak en iyisi. sonsuza dek yaşamak gibi garip fikirlerle hayal kurmayın. güzel ölün.

(bkz: kafa siken beşiktaş mağduriyeti)

gerçekleşmiş görüşmedir. o değil de , zamanında fatih terim giderken 'vatan borcu' edebiyatı ile ellerini ovuşturan tinerciler bu gün ciyaklıyor. hayırdır tinerci kardeş? yağlı kazık bana girince elinde çekirdek izle sana girince auww !. dur çekirdek yiyeyim hatta. bir de random gülüş erol taş misali: nıhahahaha !

(bkz: din)

Allahın varlığına dair delileriniz, bir düzenin kendi kendine durduk yere oluşamayacağı ise, onu yaratan allahın kendi kendine var olması da imkansız demektir. Felsefeniz kendi içinde çürüyor. Kısaca sayın çomar ;mükemmel olan şeyler kendiliğinden oluşmaz ise
Allah mükemmelse böylesi bir varlık kendiliğinden nasıl var olmuş olabilir? Ya da ;

Allah gibi mükemmel bir yaratıcı kendiliğinden ezelden beri var olabiliyorsa evren, bu düzen neden var olmasın?

Yönetim gerçekten o kadar kötü bir yönetim ki, koskoca gs camiası ile alay ediyorlar. Oğlum bu gs maicon ve gomis haricinde geçen seneki çöpleri barındırıyor. Üstelik sneijder de yok. Podolski gitmiş, bruma gitmiş. Kısaca ciddi ciddi geçen seneden daha kötü takım haline getirilmiş bir gs var. Umarım şu tudor iti siktir edilir de lucescu gelir. Başkası toparlayamaz bu takımı.
Edit: dursun götün yiyorsa gördersene sneijderi.
Edit 2: dursunun götü yedi. Güzel. O zaman madem öyle işte böyle. Şu 2. Lig takımı ile oynanacak rövanş maçı ile birlikte yavaş yavaş hafta hafta neler olacağını izleyelim.

Galatasaray zaten rezil bir sezon geçirdi. Amk dursunu sneijderle uğraşıyor. Tudor psikolojik sorunları olan saiko bir tip. 2 yeni transfer var sahada. Herşey aynı gibi. Ama sabri ve semih yok. Turu burada geçeriz. Sonra şinoyu kafaya takan beceriksiz dursuna yapacağımızı biliriz.

Gece gece aklıma gelen başlık. Whatsapp grubumuzun adını bu yapacağız.

Çirkeflikte de kalitede de dünya markasıdır pepe. En azından şöyle de bir şey var;

efendi beşiktaş, g. Saray' a yakışan çirkef melo, emek hırsızı vb. gibi karşımızda ezildikçe sık sık kullandıkları kelime grupları hatırlatılacak ve bu adam çirkeflik yaptıkça pis bir tinerci sırıtmasına dönüşecek.

Bu açıdan da olumlu bir transferdir. Hayırlı olmasın.

Tam bir eşşek sıpasıdır. Evet.

Çok fazla sebeplerdir.

Aşık olursunuz,buna iş bulup evlenirsiniz, ama olmaz..ayrılacak benden bir kaç yıla. Peki. Olmadı benimle yapamadı. insan gibi ayrılırsınız içiniz kan ağlasa da yine olmaz.. Yıllarca kan kusurup, ruhunuzu, hayallerinizi, hayatınızı acımasızca çaldıkları halde, sizi yıllarca oyalayıp şimdi senle işim bitti siktir git dedikleri halde, hatta onların hayatından siktirip gittiğiniz halde yıllar sonra gecenin bir yarısı yüzsüzce sizi arayıp özledim seni demeleri, bunu onlarca kez yapmaları. sesinizin onun sesini duymanın verdiği şaşkınlıkla sadece ben de özledim diye kısık buğulu şekilde çıktığını duyduklarında hayır aslında ben bunun için aramadım, evleneceğim de senden izin almak istedim demeleri. ne diyosun lan sen orospu bunun için mi arıyorsun, senin gırtlağını keserim şerefsiz evladıyım diye bağırınca, hataydı.. güle güle.. demeleri, sonra hala kıskanıyor musun diye seni denedim demeleri, kendini öldür de senden kurtulayım demeleri, lan 10 yıldır yokum ben diyorum, olsun.. sen nefes aldığın sürece ben mutlu olamıyorum, yapamıyorum, seni seviyorum öl geber be adam demeleri, sapıtıp evlenelim tekrar çocuk yapalım demeleri, sonra birden küfredip allahın belası hayatımı mahvettin diyip ağlaması.. telefonu yüzüme kapatması, kısaca. ciddi ciddi canlarına susamaları. Evet. Bu sebeplerden ötürü ne diyoruz? En iyi kadın ölü kadındır diyoruz. Ölüm kadına yakışır. Ya da en iyisi köklerine kibrit suyu.

Ya cidden soruyorum sözlük. Kafasına sıkıp sonra da intihar edeceğim sanırım. Bu kabus bitmiyor 10 yıldır. Napıcam lan ben? Yanına yaklaştırmıyor, beni de rahat bırakmıyor. Ben bunu öldüreyim sonra intihar edeyim. En mantıklı çözümüm bu. Hem tanrı varsa bu bişey deneyecem zaten. Tanrı yoksa zaten huzura kavuşuruz. Olmaz mı? Olamaz mı? Hayır ben bir gün kafama sıkacağım zaten de, yanıma bunu almak istemiyorum. Çıldıracağım. Çıldıracağım... Çıldıracağım...

Hamam gibi rezalettir. Yine bu yolda dünya markası olma yolunda dağlar nehirler aşmış milli firmamıza ait rezalettir. Cuma günü samsun' da işim vardı. Arkadaşımın ısrarı ile cumartesi günü döndüm. Bayram değil seyran değil samsun- ankara arası otobüslerde boş yer yoktu. Ben de metatur kayseri arabasından yer buldum çorum' da indim ve malum firmadan aktarma yaparak bilet almış oldum. Evet büyük eşeklik ama başka firmadan bilet yok ve son iki koltuk. internetten almıştım bileti. Ancak o da ne? Hava akşam olmasına rağmen saat 5 gibi halen 35 derece. Otobüsün kliması çalışmıyor. Koltuk bozuk sonuna dek arkaya yatıyor. Düzelmiyor. Bebek ağlamaları, ter kokuları arasında nefis bir(!) yolculuk yapıyorum. Şu an otobüsten bildirdim. Amk metro emi? Herşey düzelebilir ama metro kepaze bir firma olmakta kasten ısrar ediyor. Yetkililer de Tonlarca şikayete rağmen hiç bir şey demiyor bu. Buna hayret ediyorum.

Edit : daha yol uzun. Bu hamamda kesin bir fırıldak döner, bir action olur bence. Editlerim
Dostkar
Edit 2: evet arkadaşlar. 3 kez Kaza atlattık. Klimasız bu aracın bakımları da yokmuş. Şoförü dövecekti bir kaç yolcu. Ankara girişinde geri zekalı metro şoförü 10 dakka durdu hamam gibi ataçta insanlar gerildi. Yusuf Yusuf eden şoför Yalvarıyor yolculara. En azından bitti sayılır bu kabus. Az kaldı

'Kuranı koruyacak olan bizleriz' şeklinde ayeti getirip sunan, sonra da 'inandığım kitapta bu yazıyor demek ki değiştirilmemiş' şeklinde gerizekalı mantığına sahip Müslümandır aynı zamanda. Kurana inanmayan adama sunduğu kanıtı yine kurandan bulan çift haneli ıq sahipleri, kurban olayım yazmayın lan sözlüğe. Valla bak. Kaçasım geliyor lan bu sözlükten. Zeka seviyesi bu olmasın be mod bey.
.. Ya ben lan neyse bir şey demiyorum.

Kedi satın alınabilir ve sahiplenilebilir. Saçma sapan konuşmayın sahiplen satın alma diye. Satılan kediler pet shopta kafeste yahu. Yazık günah. Sokak kedisi en azından özgür. Adam gibi bakacaksanız Pet shoptan birini özgürlüğe kavuşturun veya sokaktan edinin birini. Aldığınız kediyi Doktora götürün, düzenli bakımını yaptırın. Kumu falan düzenli değişecek söylemedi demeyin.

Bol bol sevin, takım elbise giydirmeye, şeker yedirmeye kalkmayın.
ayrıca köpek gibi eğitmeye de çalışmayın. Zaten eğitmeye kalkarsanız elemanın sikinde olmayacağı gibi tersini yapar. Buna gücünüz de sabrınız da yetmez.

Dünyaya meteor çarpsa bile, dünya çüküme Minare götüme mottosundan geri adım atmayan hayvanlar olduklarını unutmayın. Bazen salakça şeyler yaparlar, iyi ya da kötü. Bu onların genlerinde vardır. Sakın ona kızmayın ve karşınızda insan varmış gibi sinirlenmeyin. Sonra vicdan azabı çekersiniz. (bu her hayvan için geçerli ama kediler çok daha fazla yaramazdır)

Kısaca Kedi özeldir. Saf sevgi ister. Sevseniz de sevmesenizde kendi bildiğini okur.

Ama sevdiğinizi veya sevmediğinizi çok iyi anlar. Her hayvandan daha çok anlar. (şaka değil)

insanın kendi elleriyle yarattığı yine bir gün kendini sonsuz mutsuzluğa sürükleyen, hayata küstüren duygudurum uyuşturucusu. Aşık olan insanın meth bağımlısından farkı yoktur. Sonu hüsrandır. Öyle ya da böyle.

Made in ortadoğu olan sayısız terör örgütünden biri.

Suriyelisi
(bkz: tahmin edin de göreyim aq)